Aynı anda ifa ve ödemezlik defi hakkında Türk Borçlar Kanununun 97. Maddesine göre: Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir. Yani karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, borçlu ve alacaklı taraflarından birisinin önceden ifada bulunma yükümlülüğü mevcut değil ise taraflar, edim ifalarını aynı anda yapmak zorundadır. Bu kanun maddesi doğrultusunda aynı anda ifa kavramı ortaya çıkmaktadır.
Yargı kararlarında bir savunma şekli olarak geçen ödemezlik defi kavramı, yukarıdaki kanun maddesi ve bu kanun maddesinin yorumundan doğmuştur. Buna göre, karşılıklı (iki tarafa) borç yükleyen sözleşmelerde aynı anda ifa yükümlülüğü bulunan taraflardan biri, ifa yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde; karşı taraftan edimin ifasını talep edememektedir. Şayet talep edildiği takdirde ise; ifa istemi, ödemezlik definde bulunularak reddedilebilir hale gelmektedir.
Yukarıda izah edilen tanım ve açıklamalardan sonra, ödemezlik definin koşullarını kısaca sıralamak gerekirse;
Tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, aynı anda ifa kavramı gündeme gelemeyeceğinden, aynı zamanda ödemezlik defi de gündeme gelemeyecektir. Her şeyden önce alacaklı ve borçlu arasındaki sözleşme karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme niteliği taşımalıdır.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan birisinin önceden ifa yükümlülüğü olmamak zorundadır.
Yine Türk Borçlar Kanununun 97. Maddesinden çıkarılacağı üzere, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan birinin kendi edimini ifa etmemiş veya ediminin ifasını önermemiş olması gerekmektedir.
Aynı anda ifa yükümlülüğü bulunan durumlarda, taraflardan biri kendi edimini ifa etmiş veya bu edimi ifa etmeyi önermiş ise; karşı taraf ödemezlik defi savunmasını yapamaz. Lakin ödemezlik defi, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde; aynı anda ifa yükümlüsünden birinin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi neticesinde ileri sürülmektedir.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.