+905321366754

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Kartalhanhukuk
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321366754
  • https://www.twitter.com/KartalhanMeltem
  • https://www.instagram.com/kartalhanhukuk1/

En iyi avukat meltem kartalhan boşanma icra iş hukuku Kartalhan Hukuk & Danışmanlık        Av. Meltem KARTALHAN

Ceza Yargılamalarında İstinaf Kanun Yolu

Ceza Yargılamalarında İstinaf Kanun Yolu

Ceza yargılamalarında istinaf kanun yolu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ceza yargılamalarında istinaf, ilk derece mahkemesinin ceza davası ile ilgili verdiği son kararın (hüküm), üst dereceli bir mahkeme olan istinaf mahkemesi tarafından hem maddi vakıa yönünden hem de hukuka aykırılıklar yönünden yeniden incelenmesini sağlayan bir kanun yoludur.

İstinaf kanun yolu, ikinci derece yani “asıl derece” kanun yoludur. İlk derece mahkemelerinin verdikleri hükümlerin denetlenmesini sağlayan ve hukuka uygun hale getirilmesinde önemli rol oynayan en önemli kanun yoludur.

İlk derece ceza mahkemesinin “hüküm” niteliğindeki kararları aleyhine önce istinaf kanun yoluna gidilir. İstinaf kanun yolu aşamasında verilen hüküm tarafları tatmin etmezse, istinaf aşamasından sonra istinaf mahkemesinin verdiği kararın özelliğine göre şartları varsa “Temyiz Kanun Yolu” için Yargıtay’a başvuru yapılabilir.

Kural olarak, istinaf talebi olmadan istinaf mahkemesi kendiliğinden ilk derece ceza mahkemesi kararını istinaf incelemesine tabi tutamaz. Bir diğer ifadeyle istinaf başvurusu olmadan, ilk derece ceza mahkemesi tarafından verilmiş olan hüküm re’sen incelemeye tabi tutulamaz. Ancak bunun istisnasını 15 yıl ve daha fazla süreli hapis cezası oluşturmaktadır. Buna göre 15 yıl ve daha fazla hapis cezasına ilişkin hükümler, istinaf mahkemesi tarafından kendiliğinden istinaf incelemesine tabi tutulur (CMK md. 272/1). Bu hususa teori ve uygulamada re’sen istinaf veya otomatik istinaf denmektedir.

İstinaf başvurusu, kararı veren ilk derece ceza mahkemesine istinaf istemini içeren bir istinaf dilekçesi verilerek yapılabilir. İstinaf başvurusu bir dilekçeyle yapılabileceği gibi kararı veren ceza mahkemesinin katibine beyanda bulunularak katibin bu konuyla ilgili tutacağı tutanağın hakim tarafından onaylanması ile de yapılabilir (CMK md. 273/1). Bir diğer ifadeyle ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu hükme karşı, dilekçe vermek suretiyle yazılı başvuru yapılabileceği gibi zabıt katibine sözlü beyanda bulunup yazıya geçirilmek suretiyle de istinaf kanun yoluna başvurulabilir.

İstinaf başvurusu, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Bu kural sanığın bulunduğu duruşmada hükmün açıklanması halinde geçerlidir. Sanığın hazır olmadığı duruşmada, yani sanığın yokluğunda hükmün açıklanması halinde, 7 günlük istinaf yoluna başvuru süresi hükmün sanığa tebliğinden itibaren başlar (CMK md. 273/2). Uygulamada tefhim edilen kararlara karşı gerekçeli kararın tebliğinden sonra istinaf başvurusunda bulunabilmek için süre tutum dilekçesi verilmektedir. Süre tutum dilekçesi verilmesiyle tefhimle işlemeye başlayan istinaf süresi gerekçeli kararın tebliğine kadar durur.

Cumhuriyet savcısı, sanık lehine veya aleyhine istinaf başvurusu yaparken açıkça yazılı gerekçe göstermek zorundadır. Cumhuriyet savcısının gerekçeli istinaf başvurusu taraflara tebliğ edilerek tarafların bu başvuruya karşı beyanda bulunması sağlanmalıdır (CMK md. 273/5). Cumhuriyet savcısının gerekçe gösterme zorunluluğu, sanık lehine mi veya aleyhine mi başvuru yapıldığının belirlenebilmesi içindir. Bir diğer ifadeyle Cumhuriyet savcısı sanığın hem lehine hem de aleyhine istinaf kanun yoluna başvurabileceği için gerekçe göstermesi zorunludur.

Sanık, katılan, katılma talebi ilk derece ceza mahkemesi tarafından karara bağlanmamış veya reddedilmiş kişiler ile katılan sıfatını alması mümkün olan suçtan zarar gören kişiler, istinaf başvurusunda bulunurken gerekçe göstermek zorunda değildir. Yani, bu kişiler gerekçe göstermese bile istinaf mahkemesi istinaf incelemesi yapmak zorundadır (CMK md. 273/4). Cumhuriyet savcısı dışındaki kişilerin istinaf başvurusunda bulunurken gerekçe göstermesinin zorunlu olmayışı taraf sıfatıyla ceza davasında bulunan kişilerin lehe veya aleyhe başvuru yapacağının açık şekilde anlaşılacağıdır. İfade etmek gerekir ki sanık kendi aleyhine istinaf kanun yoluna başvuramayacağı gibi katılan da sanık lehine kanun yoluna başvuramayacaktır.

Hemen belirtelim ki, sanık veya katılanın avukatı da istinaf başvurusu yaparken gerekçe göstermek zorunda değildir. Yargılamanın tarafı olan kişilerin avukatının gerekçe göstermesi etkin bir istinaf incelemesi için gereklidir. Ancak, avukatın istinaf başvuru dilekçesinde gerekçe göstermemesi bölge adliye mahkemesinin istinaf incelemesi yapmasına engel değildir. Avukat marifetiyle yapılan istinaf başvurularında da gerekçe gösterilmesi zorunlu olmamakla birlikte, istinaf başvurusuyla istenilen sonucun elde edilmesi için gerekçe gösterilmesinde fayda vardır.

İstinafta duruşmalı inceleme, İstinaf Mahkemesi’nin bir karara varabilmek için duruşmayı gerekli görmesi halinde mümkündür. Duruşmalı inceleme yapılabilmesi için öngörülmüş bir ceza sınırı yoktur. Tarafların duruşmalı inceleme talebinde bulunup bulunmamasının da duruşmalı incelemeye etkisi yoktur. Duruşma açılıp açılmayacağına görevli daire üyeleri inceleme neticesinde karar verecektir.

İstinaf mahkemesi duruşmalı inceleme yapılmasına karar verdiğinde, duruşma sonunda ya istinaf başvurusunu esastan reddeder ya da ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar. (CMK m.280/2). İstinaf mahkemesi duruşmalı inceleme sonunda yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve ceza davası dosyasının yeniden görülmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar veremez.

Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.