Şimdi Yazın
Ankara merkezli uzman hukuk ekibimizle
güvenilir danışmanlık ve hızlı çözüm sunuyoruz.
Deniz ticaret hukuku, uluslararası ticaretin omurgasını oluşturan, gemilerin seyrüseferi, yük taşımacılığı, gemi adamlarının hakları ve deniz kazalarından doğan sorumlulukları düzenleyen özel bir hukuk dalıdır. Ankara, denize kıyısı olmamasına rağmen, Türkiye'nin lojistik ve idari merkezi olarak birçok nakliye, ithalat ve ihracat şirketine ev sahipliği yapmaktadır. Bu şirketlerin karşılaştığı en büyük hukuki sorunlar; navlun sözleşmeleri, yük hasarı (kargo hasarı) ve konişmento uyuşmazlıklarıdır.
Ankara Ticaret Avukatı olarak, uluslararası sözleşmeler (Lahey, Hamburg, Rotterdam Kuralları) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) çerçevesinde, deniz ticaretinden doğan ihtilaflarda şirketlere hukuki danışmanlık ve dava takip hizmeti sunuyoruz.

Deniz ticaretinin temeli, yükün taşınması taahhüdünü içeren Navlun Sözleşmesidir. Bu sözleşmenin en önemli ispat aracı ise Konişmento (Bill of Lading) belgesidir.
Konişmento, taşıyanın (gemi sahibi/armatör) malları teslim aldığını gösteren ve varış limanında malların kime teslim edileceğini belirten kıymetli evraktır. Konişmentonun "temiz" (clean) olması, malların dış görünüş itibariyle hasarsız teslim alındığını kanıtlar. Eğer mal varışta hasarlı çıkarsa, konişmento üzerindeki kayıtlar davanın seyrini belirler.
Navlun (taşıma ücreti), genellikle malın tesliminde ödenir. Ancak "Navlun Peşin" veya "Navlun Varışta" gibi farklı ödeme şekilleri ihtilaflara yol açabilir. Ödenmeyen navlun bedelleri için gemi sahibi, yük üzerinde hapis hakkını kullanabilir ve malı teslim etmeyebilir.
TTK ve uluslararası kurallar gereği, taşıyan (nakliyeci), yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar "özenle" taşımakla yükümlüdür.

Denizde iki veya daha fazla geminin çarpışmasına Çatma denir. Çatma durumunda kusurlu olan taraf, diğer geminin ve yükün zararını tazmin etmek zorundadır. Ayrıca tehlikedeki bir gemiyi veya yükü kurtaran kişi, Kurtarma Yardım Ücreti talep edebilir. Bu davalar, uzmanlık gerektiren deniz ihtisas mahkemelerinde görülür.
Gemide çalışan kaptan, zabit ve tayfalar, 854 sayılı Deniz İş Kanunu'na tabidir (Normal İş Kanunu'na değil). Bu nedenle:
Evet. Davalının (örneğin taşıyan şirketin veya sigorta şirketinin) merkezi Ankara'da ise veya sözleşmede yetki şartı varsa, Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri'nde dava açılabilir.
Tutanak tutulmaması ispatı zorlaştırır ancak imkansız kılmaz. Yükün hasarlı olduğunu gösteren fotoğraflar, ekspertiz raporları ve diğer delillerle dava açılabilir. Ancak 3 günlük ihbar süresine dikkat edilmelidir.
Genel olarak navlun sözleşmelerinden doğan davalarda zamanaşımı süresi 1 yıldır. Bu süre, malların teslim edildiği (veya edilmesi gereken) tarihten başlar. Süre çok kısa olduğu için hızlı hareket etmek şarttır.
Navlun alacakları, kargo hasarı tazminatı ve uluslararası taşımacılık davalarında uzman Ankara Ticaret Avukatı kadromuzla iletişime geçin.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz. (KARTALHAN HUKUK BÜROSU)