İcra takibinin iptali; hakkında icra takibi başlatılan borçlu, icra takibinin kesinleşmesinin ardından alacaklıya borcunu ödemiş ise; alacaklının borçluya karşı başlattığı icra takibini geri alması yani vazgeçmesi gerekmektedir. Ancak alacaklının söz konusu icra takibini kötüniyetli olarak sürdürmesi durumuna karşı borçluyu korumak amacıyla icra takibinin iptali yolu kanunda düzenlenmiştir.
İcra takibinin iptalinde borçlunun icra takibine konu borcu icra dairesine ödemesi durumunda borcundan kurtulur ve icra dairesi tarafından icra takibi sonlandırılır. Borçlunun icra dairesine ödeme yapması durumunda icra dairesinin borcun kapatıldığına ilişkin kontrolü yapması kolaydır. Ancak borçlu söz konusu borcu icra dairesi dışında alacaklıya ödemiş ise bu durumun icra müdürü tarafından tespit edilmesi oldukça zordur. Borcun sona erme sebepleri; ödeme, ibra, hibe, terkin, takas vb. olabilir. Yapılan bu ödemenin tam ve doğru yapılıp yapılmadığının anlaşılabilmesi için yapılacak olan inceleme için icra müdürü değil, icra mahkemeleri görevlendirilmiştir.
İcra takibinin iptaline karar verilebilmesi için ödemenin icra takibi kesinleştikten sonra yapılmış olması gereklidir. Takip tarihinden önce veya takip tarihi ile itiraz tarihi arasında yapılan ödemeler itiraz dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Ayrıca borçlunun icra takibinin iptalini isteyebilmesi için, borcun tamamının ve ferilerinin istenmiş olması gereklidir.
Borçlu, icra mahkemesinde, borcun son erdiğini (ödeme, takas, ibra vb. ) ancak alacaklı tarafından verilmiş imzası noterlikçe onaylı bir belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir adi belge ile ispat edebilir. Borçlu, borcun sona erdiğini sayılan belgeler dışında başka tanık, yemin vb. Gibi delillerle ispat edemez.
İcra ve İflas Kanunu
Madde 71 –" Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33 a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır." denilmektedir.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.