E-Ticaret; bilgisayar ve iletişim teknojilerindeki gelişmelerin artması ile birlikte gündelik hayatta internete olan bağlılığımızda da artış görülmektedir. Bu kapsamda e- ticaret olarak gelişim gösteren yeni bir alan ortaya çıkmıştır. E-ticaretin geleneksel olarak yapılan ticarete oranla pek çok avantajı ve kolaylığı bulunmaktadır. Ürünler arası fiyat karşılaştırmalarının yapılmasında zamansal olarak sağladığı kar, ürün güvenirliliğinin araştırılması bakımından sağladığı kolaylık ve maliyet kıyaslaması bakımından sunduğu imkanlar e-ticaretin tercih edilme sebebepleri arasındadır.
E-Ticaret yalnızca tüketici açısında değil; satıcılar açısından da geleneksel ticarete göre daha avantajlıdır. Nitekim depo sıkıntısı olmadan ürün çeşidi sunabilme, sürekli açık bir şube olarak 7/24 satış yapabilme gibi kolaylıkları nedeniyle e-ticaret günümüzde daha çok tercih edilebilir durumdadır.
E-ticaret kullanımın artmasıyla birlikte internet ortamında yaratılan pazar aracılığıyla yeni bir rekabet alanı ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda aldatıcı reklam içeriklerinin üretilmesi, rakip ürünleri kötüleyerek itibarsızlaştırma, kendi ürünlerinde mevcut olmayan gerçek dışı nitelikleri öne çıkarma gibi faaliyetler haksız rekabet konusunu oluşturmaktadır.
Ticari hayatta olağan rekabet kurallarını aşan, bozan diğer rakiplerin satış alanlarını daraltan ya da yok eden her türlü faaliyet haksız rekabet mevzuatmızda kanuni olarak yaptırıma bağlanmıştır.
Bu kapsamda haksız rekabeti düzenleyen Türk Ticaret Kanunun 56-63. Maddeleri arasındaki hükümler e-ticaret satışlarında uygulama alanı bulmaktadır. TTK Haksız rekabetin koşullarını genel hatlarıyla belirlemişse de; bu hususlar tahdi olmayıp olay özelinde inceleme yapılarak haksız rekabet kapsamına alınabilmektedir.
TTK’nın 56. Maddesine göre haksız rekabet koşullarının varlığı halinde, haksız rekabetinin varlığı konusunda tespit davası, devam eden haksız rekabet ihlallerinin giderilmesi için, haksız rekabetin men’i davası açılabilmektedir. Ürünün haksız rekabet nedeniyle piyasada değersizleşmesi, itibar kaybetmesi gibi sorunlar var ise haksız rekabetin ref’i davası açılarak bu ürün hakkındaki değersizleştimelerin giderilmesi sağlanmalıdır. Bu hususta dikkat edilecek husus, haksız rekabetin ref’i davasının tazmin niteliğinde olmamasıdır. Bu kapsamda hukuka aykırı eylem ve işlemler için ayrıca tazminat davası açılabilceği gibi, haksız rekabetin ref’i davası ile birlikte tazminat davası da açılabilmektedir. Haksız rekabet koşullarının varlığı halinde maddi ve manevi olarak tazminat davası da ayrıca açılabilmektedir. Bu hususta manevi tazminat şartlarının değerlendirilmesi açısından TBK’nın 58. Maddesi hükümleri uygulama alanı bulacaktır.
E-ticaret üzerinden haksız rekabet eylemlerini gerçekleştiren kişiler açısından haksız fiilleri nedeniyle ayrıca Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulabilir.
Stj. Av.Bilge TOPCU
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.