Şimdi Yazın
Ankara merkezli uzman hukuk ekibimizle
güvenilir danışmanlık ve hızlı çözüm sunuyoruz.
Süreli fesih (Adi Fesih), iş hukukunda işveren veya işçi tarafından haklı bir neden olmaksızın iş sözleşmesinin belli bir süre önceden bildirimde bulunarak sonlandırılması işlemidir. Bu işlem, sadece belirsiz süreli iş sözleşmeleri için geçerlidir ve işçi ile işverenin, sözleşme sona ermeden önce yeni duruma hazırlanmasını amaçlar.
Süreli fesih ile ilgili temel düzenleme 4857 Sayılı İş Kanununun 17. Maddesinde yer alır. İş akdini sonlandırmak isteyen tarafın, diğer tarafa mutlaka yazılı olarak bildirimde bulunması gerekir.
İş akdini sonlandırmak isteyen tarafın (işçi veya işveren) uymak zorunda olduğu asgari bildirim süreleri, işçinin kıdemine göre belirlenir. Bu süreler asgari olup, sözleşmeler ile artırılabilir:
Bu süreler dolmadan iş akdi feshedilemez. Bildirim süresine uymayan taraf, diğer tarafa İhbar Tazminatı ödemek zorundadır.

Bildirim şartına uymayan taraf (genellikle işveren), bildirim süresine ait ücret tutarında İhbar Tazminatı ödemek zorundadır. Bu tazminatın ödenmesi, İş Kanunu'nun 18. maddesi (İş Güvencesi) hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz.
İşverenin, işçinin iş güvencesi hükümleri kapsamı dışında kalması durumunda dahi, fesih hakkını kötüye kullanarak sözleşmeyi sona erdirdiği haller mevcuttur.
Bu tazminat, işverenin iş akdini sonlandırma iradesinin ardındaki amacın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu gösterir. Süreli fesihte hak kaybına uğramamak adına, sürecin Ankara İş Hukuku Avukatı ile yönetilmesi büyük önem taşır.
Yasal bildirim süreleri, peşin fesih ve kötü niyet tazminatı konularında uzman görüşü alın.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.