Şimdi Yazın
Ankara merkezli uzman hukuk ekibimizle
güvenilir danışmanlık ve hızlı çözüm sunuyoruz.
İş sözleşmesi, işçiye iş görme borcu yüklerken, işverene de işçiyi koruma ve gözetme borcu yükler. İşverenin en temel yükümlülüğü, ücret ödemekle birlikte, işçinin yaşam hakkını, vücut bütünlüğünü ve ruh sağlığını korumaktır. Türkiye'de iş kazaları ve meslek hastalıkları, ne yazık ki sıkça karşılaşılan ve ağır sonuçlar doğuran vakalardır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu (TBK m. 417), işverene çok sıkı sorumluluklar yüklemiştir. İşveren, işyerinde her türlü önlemi almakla, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla ve işçileri eğitmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğe aykırılık, işverenin hukuki (tazminat) ve cezai (hapis) sorumluluğunu doğurur.

6331 sayılı Kanun gereğince işveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük sadece "baret vermek" veya "uyarı levhası asmak" ile sınırlı değildir; işveren proaktif olmalıdır:
Ciddi ve yakın bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, İş Sağlığı ve Güvenliği Kuruluna (yoksa işverene) başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasını talep edebilir. Kurul veya işveren, işçinin talebini haklı bulursa:
İşverenin gözetme borcuna aykırı davranışı sonucu meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı durumunda, işçi veya (ölüm halinde) yakınları şu tazminatları talep edebilir:
İşçinin kaza nedeniyle uğradığı gelir kaybı, tedavi giderleri ve çalışma gücünün azalması (maluliyet) nedeniyle gelecekte uğrayacağı zararların (efor kaybı) karşılanmasıdır. SGK tarafından bağlanan gelir, hesaplanan tazminattan düşülür (Peşin Sermaye Değeri tenzili).
İşçinin yaşadığı acı, elem ve ızdırap için ödenen tazminattır. Ölüm halinde, işçinin ailesi (eş, çocuk, anne-baba) de manevi tazminat talep edebilir.
Ölümlü iş kazalarında, ölen işçinin desteğinden mahrum kalan yakınlarının (eş, çocuk, anne-baba) talep edebileceği maddi tazminattır.
Hayır. İşverenin sorumluluğu kusursuz sorumluluğa yakındır. İşçinin kendi kusuru (müterafik kusur) olsa bile, işverenin gözetim ve denetim görevini yapmadığı (örneğin bareti vermesi yetmez, takıp takmadığını denetlemesi gerekir) durumlarda işveren sorumludur.
İşveren, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle raporlu olan işçiyi, rapor süresi ihbar süresini 6 hafta aşmadıkça işten çıkaramaz. Aksi halde fesih geçersizdir ve işe iade davası açılabilir.
Evet. İşverenin işçiyi gözetme borcu sadece fiziksel değil, ruhsal bütünlüğü de kapsar. İşyerinde mobbinge uğrayan veya buna göz yumulan işçi, gözetme borcuna aykırılıktan dolayı haklı fesih yapabilir ve manevi tazminat isteyebilir.
İşverenin gözetme borcuna aykırılığı, iş kazası tazminatları ve mobbing davalarında hak kaybı yaşamamak için uzman İş Hukuku Avukatı desteği alın.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz. (KARTALHAN HUKUK BÜROSU)