Şimdi Yazın
Ankara merkezli uzman hukuk ekibimizle
güvenilir danışmanlık ve hızlı çözüm sunuyoruz.
Haysiyetsiz hayat sürme, Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin toplumun ahlak anlayışına, namus ve şeref kavramlarına aykırı bir yaşam tarzını benimsemesi durumunda, diğer eşe boşanma davası açma hakkı veren özel bir boşanma sebebidir. Bu dava türü, zina veya hayata kast gibi mutlak değil, nispi bir boşanma nedenidir; yani sadece haysiyetsiz hayatın varlığı yetmez, bu durumun diğer eş için "ortak hayatı çekilmez hale getirdiğinin" de ispatlanması gerekir.
Ankara Boşanma Avukatı olarak, bu davaların en kritik noktasının "süreklilik" unsuru olduğunu belirtmek isteriz. Bir kerelik hata haysiyetsiz hayat sayılmaz; yaşam tarzının bu şekilde devam etmesi gerekir.

Kanun, "haysiyetsiz hayat" kavramını tanımlamamış, bunu hakimin takdirine bırakmıştır. Ancak Yargıtay içtihatlarına göre şu davranışlar bu kapsamda değerlendirilir:
Önemli Not: Bu fiillerin bir kez yapılması değil, bir "yaşam tarzı" haline gelmesi (İtiyad Kesbetmesi) şarttır.
Haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için iki şartın bir arada bulunması gerekir:
Davacı eş, davalının haysiyetsiz bir yaşam sürdüğünü tanık, polis kayıtları, hastane raporları veya fotoğraflarla ispatlamalıdır.
Sadece fiilin varlığı yetmez. Bu durumun, davacı eş için evlilik birliğini devam ettirmeyi imkansız kıldığı (manevi yıkım yarattığı) da ispatlanmalıdır. Eğer davacı eş, bu duruma uzun süre ses çıkarmamış ve birlikte yaşamaya devam etmişse, "çekilmezlik" şartı oluşmamış sayılabilir.
Haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davasında, Zina (m. 161) ve Hayata Kast (m. 162) maddelerindeki gibi 6 ay ve 5 yıllık hak düşürücü süreler YOKTUR.
Hayır. Haysiyetsiz hayatın evlilik birliği kurulduktan sonra gerçekleşmesi veya devam etmesi gerekir. Evlenmeden önceki yaşam tarzı biliniyorsa ve buna rağmen evlenilmişse, bu sebebe dayanılamaz (Ancak evlilik birliğinin sarsılması davası açılabilir).
Sadece alkol kullanmak değil, alkol bağımlılığının ailenin huzurunu bozacak, ekonomik durumunu sarsacak veya eşe/çocuklara zarar verecek boyutta olması (haysiyetsiz hayat seviyesine ulaşması) gerekir.
Haysiyetsiz bir yaşam süren ebeveynin, çocuğun fiziksel ve ahlaki gelişimine zarar vereceği kabul edilir. Bu nedenle velayet genellikle diğer eşe verilir.
Haysiyetsiz hayat sürme, suç işleme ve diğer özel boşanma sebeplerinde uzman Ankara Boşanma Avukatı kadromuzla iletişime geçin.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz. (KARTALHAN HUKUK BÜROSU)