Şimdi Yazın
Ankara merkezli uzman hukuk ekibimizle
güvenilir danışmanlık ve hızlı çözüm sunuyoruz.
Geçici iş ilişkisi, iş hukukumuzda "ödünç iş ilişkisi" veya halk arasında "kiralık işçilik" olarak bilinen, işçinin işverenine bağlılığını sürdürerek, geçici bir süre için başka bir işverenin emri ve gözetimi altında çalıştırılmasıdır. 6715 sayılı Kanun ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 7. maddesinde köklü değişiklikler yapılmış ve bu ilişki türü yasal bir zemine oturtulmuştur.
Ankara İş Hukuku Avukatı olarak, geçici iş ilişkisinin sadece işverenlerin esnek iş gücü ihtiyacını karşılamakla kalmadığını, aynı zamanda işçinin onayı olmadan yapılamayacağını ve sıkı şekil şartlarına bağlı olduğunu vurguluyoruz. Bu rehberde, geçici iş ilişkisinin kurulma şartlarını, süre sınırlarını, işçinin ücret garantisini ve işverenlerin müteselsil sorumluluklarını en ince detayına kadar inceledik.

Geçici iş ilişkisinin hukuken geçerli olabilmesi için iki temel yol vardır:
İşveren, devir sırasında işçinin yazılı rızasını almak suretiyle, işçiyi holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde iş görmek üzere geçici olarak devredebilir.
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından yetkilendirilmiş Özel İstihdam Bürosu aracılığıyla, işveren ile geçici işçi sağlama sözleşmesi yapılarak işçi temin edilebilir. Bu yöntem, sadece kanunda sayılan sınırlı hallerde (mevsimlik işler, doğum izni vb.) mümkündür.
Her iki durumda da işçinin geçici iş ilişkisine yazılı olarak onay vermesi zorunludur. İşçinin rızası olmadan yapılan devir işlemi, iş şartlarında esaslı değişiklik (İşK m. 22) sayılır ve işçiye haklı nedenle fesih hakkı verir. İşçi, bu durumda kıdem tazminatını talep ederek işten ayrılabilir.
Kanun koyucu, işçinin sürekli olarak "ödünç işçi" statüsünde kalmasını ve iş güvencesinden mahrum bırakılmasını engellemek için süre sınırları getirmiştir:
Geçici iş ilişkisinde, işçinin asıl işvereni (ödünç veren) ile geçici işvereni (ödünç alan) arasında müteselsil sorumluluk vardır. Bu, işçinin alacaklarını her iki işverenden de talep edebilmesi anlamına gelir.

İş Kanunu, işçilerin haklarını korumak amacıyla geçici işçi çalıştırmayı bazı durumlarda yasaklamış veya sınırlamıştır:
Evet. Geçici iş ilişkisinin temel şartı işçinin yazılı rızasıdır. Onayınız olmadan yapılan görevlendirme, iş şartlarında esaslı değişikliktir. İş Kanunu m. 24/II gereğince haklı nedenle derhal fesih yaparak kıdem tazminatınızı talep edebilirsiniz.
İş kazasından hem asıl işveren (sizi gönderen) hem de geçici işveren (sizi çalıştıran) müteselsilen (birlikte) sorumludur. Maddi ve manevi tazminat davasını her iki işverene karşı da açabilirsiniz.
Evet. Geçici iş ilişkisi kurulması, işçinin sendikal haklarını engellemez. Asıl işverenin işyerindeki toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edersiniz. Sendikal hakların kısıtlanması durumunda sendikal tazminat davası açılabilir.
Onaysız görevlendirme, ödenmeyen ücretler ve iş kazası tazminatları konusunda uzman Ankara İş Hukuku Avukatı kadromuzla iletişime geçin.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz. (KARTALHAN HUKUK BÜROSU)