+905321366754

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Kartalhanhukuk
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321366754
  • https://www.twitter.com/KartalhanMeltem
  • https://www.instagram.com/kartalhanhukuk1/

En iyi avukat meltem kartalhan boşanma icra iş hukuku Kartalhan Hukuk & Danışmanlık        Av. Meltem KARTALHAN

Adli Kontrol Tedbirlerine Uymama

Adli Kontrol Tedbirlerine Uymama

 

 

 


 

Adli kontrol tedbirlerine uymama, adli makamlar tarafından belirlenen ve şüpheli veya sanıkların yargılama süreci boyunca uymaları gereken koşullara aykırı davranma eylemidir. Bu tedbirler, yargı sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak, şüpheli veya sanığın toplum içinde kalmasına izin verirken suç tekrarını önlemek amacıyla uygulanır. Adli kontrol tedbirleri genellikle, belirli yerlere gitmeme, belirli kişilerle iletişim kurmama, yurt dışına çıkış yasağı, belirli saatlerde karakola imza atma gibi koşulları içerebilir. Bu koşullara uyulmaması, yargılama sürecine ve adalete olan güvene zarar verebilir ve bu durum, hukuki sonuçlar doğurur.

 

Adli kontrol tedbirlerine uymama durumunda, şüpheli veya sanığa yönelik daha katı yaptırımlar uygulanabilir. Bu yaptırımlar arasında, daha sıkı adli kontrol koşullarının getirilmesi, tutukluluk gibi tedbirler yer alabilir. Bu durum, şüpheli veya sanığın özgürlüğü üzerinde daha büyük kısıtlamalar getirerek, yargılama sürecinin devamı için olumsuz koşullar oluşturabilir.

 

Adli kontrol tedbirlerine uymamanın hukuki sonuçları, şüpheli veya sanığın davranışının ciddiyetine ve adli kontrol koşullarının ihlalinin boyutuna göre değişiklik gösterebilir. Adli makamlar, bu tür ihlalleri ciddiye alır ve tedbirlere uyulmamasını, yargılama sürecine ve adaletin sağlanmasına yönelik bir engel olarak değerlendirir. Bu nedenle, adli kontrol altında olan bireylerin, kendilerine verilen koşullara titizlikle uymaları beklenir.

 

Adli kontrol tedbirlerine uymama durumunda, şüpheli veya sanık, avukatları aracılığıyla durumlarını açıklama ve savunma fırsatı bulabilir. Avukatlar, müvekkillerinin neden tedbirlere uyamadığını açıklayabilir ve mahkemeden durumun yeniden değerlendirilmesini talep edebilir. Ancak, bu süreçte avukatların rolü, müvekkillerinin koşullara uygun davranmalarını sağlamak ve olası yaptırımların hafifletilmesine yardımcı olmakla sınırlıdır.

 

Adli kontrol tedbirlerine uymamanın önlenmesi, şüpheli veya sanığın adli sürecin ciddiyetini anlaması ve kendilerine verilen koşulların önemini kavramasıyla başlar. Bu koşullara uyum, yargılama sürecinin adil ve düzenli bir şekilde işlemesine katkı sağlar ve şüpheli veya sanık için daha olumlu sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, adli kontrol altındaki bireyler, kendilerine verilen koşulları dikkatle incelemeli ve bu koşullara uyma konusunda titiz davranmalıdır.

 

Adli kontrol tedbirlerine uymama, şüpheli veya sanıklar için ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Bu durum, yargılama sürecinin etkinliğini ve adaletin sağlanmasını olumsuz etkileyebilir. Adli kontrol tedbirlerine uyum, hem bireylerin yargılama sürecindeki konumlarını korumaları hem de adil bir yargılama sürecinin sağlanması açısından önemlidir.

 

Adli kontrol tedbirlerine uymama CMK’nın 109. Maddesine aykırılık halinde oluşan durumdur. Kişiler bazı sebeplerden dolayı adli kontrol hükümlerini bilerek ya da bilmeyerek ihlal etmektedirler. Böyle bir durumda kişiler hakkında adli kontrol hükümlerine aykırı davranmaktan dolayı tutuklama gibi ağır yaptırım uygulanmaktadır.

 

ankara ceza avukatı

 

CMK’nın 12. Maddesi uyarınca; adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir. Görüldüğü üzere adli kontrol tedbirlerine uymamanın yaptırımı tutuklanmadır. Ancak kanun koyucu burada adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeme durumuna işaret etmiştir. Örneğin, hakkında yurt dışı çıkış yasağı olan kişi,  yurt dışına çıkarken yakalandığı takdirde, mahkeme tarafından derhal tutuklama kararı verilebilmektedir. Burada mahkeme kaçma şüphesi olduğu gerekçesiyle ve CMK’nın 112/1 maddesi uyarınca adli kontrol tedbirlerine uymamaktan derhal tutuklama kararı verebilmektedir.  Kişi elinden olmayan nedenlerle adli kontrol hükümlerini ihlal ederse ve bu durumu ispatlayabilirse böyle bir durumda kişi hakkında tutuklama kararına hükmedilmeyebilir. Örneğin, haftanın belirli günleri en yakın kolluk birimine imza tedbirine tabi olan kişi, trafik kazası ya da başka bir sebeple hastanede tedavi görmesi nedeniyle imza tedbirine uymamış olabilir. Böyle bir durumda kişi bu durumu ispatlayabileceğinden dolayı mahkeme tarafından kişi hakkında tutuklama kararı verilmemektedir.

 

ankara ceza avukatı

 

Hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, UYAP kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de tutuklama kararı verebilir. Birinci fıkra hükmü, azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali hâlinde de uygulanabilir. Ancak, bu durumda tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamaz.

 

ankara ceza avukatı

 

Görüldüğü üzere adli kontrol tedbirlerine uymama durumu kişiler açısından olumsuz bir durum olan tutuklama tedbiridir. Bu nedenle kişiler adli kontrol hükümlerine uymakta son derece dikkatli davranmalıdırlar.

 

 

 

İletişim İçin Tıklayınız

 

 

 

Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.