+905321366754

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Kartalhanhukuk
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321366754
  • https://www.twitter.com/KartalhanMeltem
  • https://www.instagram.com/kartalhanhukuk1/

En iyi avukat meltem kartalhan boşanma icra iş hukuku Kartalhan Hukuk & Danışmanlık        Av. Meltem KARTALHAN

Zina (Aldatma) Sebebiyle Boşanma Davası

Zina (Aldatma) Sebebiyle Boşanma Davası

 

 

 


 

Birleşmiş Milletler, 2011 yılında yaptığı bir araştırmada, dünya genelinde yapılan her 10 evlilikten en az birinin sadece kocanın dört duvar arasında aldatılması nedeniyle gerçekleştiğini açıkladı. Bu sayı insanın içini burksa da, aldatma gibi olaylar dünya çapında aynı etkiyi, yani boşanma sayılarında büyük bir artışı tetikler. Zina, bazı ülkelerde boşanma davalarının en yaygın nedenleri arasındadır. Türk Medeni Kanunu da aldatma nedeniyle kusurlu görülen eşlerin boşanma davası açma hakkına sahip olduğunu belirtir.

Türk hukukunda aldatma vakalarının nasıl ele alındığı ve boşanma davalarında ne şekilde etki ettiği konusunu ayrıntılı bir şekilde inceleyerek, aldatma vakalarının hukuki sonuçları ve bununla başa çıkmak için hangi yasal yollara başvurulabileceği hakkında bilgi vereceğim.

 

Zina: Yalnızca İnsanların Değil Yasaların da Gözünde Suç

 

Zina, hukuk sistemlerindeki farklılıklara rağmen evlilik kurumuna olan güveni sarsan bir suç olarak kabul edilir. Türk Medeni Kanunu’na (TMK), zina, eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi olduğu için somut bir boşanma sebebidir. Ancak zinanın tanımı ülkeden ülkeye değişebilir ve tarihsel ve kültürel nedenlerle yorumlanabilir. Bazı ülkelerde zina sadece cinsel ilişki olarak tanımlanırken, bazılarında ise zina her türlü cinsel ilişkiyi içerir.

 

Zina Nedeniyle Boşanma Davası: Kanuni Gerekçeler ve Süreci

 

Boşanma davaları, zina gibi birçok sadakatsizlik durumunda açılabilir. Zina, genellikle kusurluluk nedeniyle boşanma davalarının temelinde yatar ve bu durum, yasalar tarafından kusurlu eşin evlilik birliğine olan sadakatsizliği nedeniyle haklı nedenle boşanma hakkını kaybettiğini belirler. Bu sistematik ve toplu ayrım, infaz edilmesi gereken bir hükümlüyle özdeşleşen anlayışları doğurur ve Türkiye'de bu anlayış halen devam etmektedir.

 

Boşanma Sürecinde Zina: Etkiler ve Sonuçlar

 

Zina vakaları, bir boşanma davasının en hassas noktalarından biridir. Bu durum çocukların velayeti, nafaka, mal paylaşımı ve daha pek çok alanda boşanma sürecini etkiler. Tutkuların yüksek olduğu bu dönemde, aldatma sonucunda doğabilecek yıkıcı sonuçları azaltmanın bir yolu da hukuki yollara müracaat etmektir. Özellikle zina dağıtımı veya mülkiyet paylaşımında nasıl bir etki yaratır? Türk hukukunda zina vakaları, boşanma mülkiyet rejimi ve diğer miras hukuku konularında ne şekilde ele alınır?

 

Zina İddialarının Yargı ve Karar Yeterliliklerine Etkisi

 

Zinanın hukuki süreci, çiftlerin ifadelerinin yanı sıra, fiziksel kanıtlarla desteklenmemesi halinde oldukça karmaşık ve duygusal bir sürece dönüşebilir. Dolayısıyla mahkemelere sunulacak kanıtların niteliği ve tarafların bu süreçte nasıl bir tutum sergilediği son derece önemlidir. Hukuksal belgelerin yanı sıra sanık ve mağdur tarafların duygu durumlarını ve psikolojilerini analiz etmek de hukuki yetkilere aittir.

 

Zina Vakalarının Psikolojik ve Duygusal İzlerinin Yargı Kararlarına Etkisi

 

Aldatma vakaları, boşanma sürecinde sadece mal paylaşımını ve velayet durumunu etkilemez, aynı zamanda tarafların psikolojisini ciddi şekilde etkiler. Bu zorlu süreçte aldatılan eşin yaşadığı duygusal yıkım, çocukların statüsü ve mal-mülk paylaşımı kadar büyük bir önem arz eder. Hukuki yollarla alınacak olan kararlar, tarafların gelecek yaşamlarını, çocuklarının mutluluğunu ve hatta iş dünyasında aldığı pozisyonu doğrudan etkileyebilir.

 

Zina ve Aldatmanın Teknik ve Psikolojik Kanıtlarına Dayanan Boşanma Davalarındaki Hukuki Boyutlar

 

Bir boşanma davasında zinaya karşı açılan davalarda, hukuki süreç eşlerin birbiri aleyhine deliller toplamaları, avukatlar eşliğinde savunmalarını yapmaları ve tarafların mahkemede kendilerini ispatlayacakları delilleri sunmalarıyla ilerler. Olayın gerçekleşme şekline göre teknik ve psikolojik kanıtlar (detaylı özel detektif raporları, banka hesap hareketleri, e-posta yazışmaları vb.) tarafların lehine veya aleyhine kullanılabilir ve bu durum hukukun en hassas noktalarından birini oluşturur.

 

Zina ve Boşanma Sürecindeki Psikolojik Destek Mekanizmaları ve Öneriler

 

Zina, insanların yaşamlarını derinden etkileyen bir durumdur ve bu yıkıcı olaydan sonra zorlu bir boşanma süreci yaşamak insanların genellikle duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak yardıma ihtiyaç duymalarına neden olur. Bu süreçte bireylerin psikolojik ve duygusal olarak destek alması, süreci daha sağlam atlatmalarına yardımcı olabilir. Bu süreçte psikologlar, rehberlik uzmanları ve destek grupları gibi profesyoneller, bireylerin bu zor dönemi atlatma konusunda yardımcı olabilir.

 

Zina, hukuki, ahlaki, duygusal ve psikolojik açılardan oldukça karmaşık ve derinlemesine incelenmesi gereken bir konudur. Bir boşanma davası sırasında zina iddialarının somutlaşması, sadece evlilik birliği içindeki sadakatle ilgili değil, aynı zamanda çocuklar, mal paylaşımı, nafaka ve toplum içindeki itibar gibi birçok faktörü de etkiler. Bu nedenle, zina ve boşanma davası durumlarında doğru ve yerinde adımlar atılması, uzmanların ve profesyonellerin rehberliğinde gerçekleşmesi son derece önemlidir.

 

Aldatma suçlamalarıyla boşanma sürecine giren kişilerin, hukuki ve psikolojik mesajları bir arada yorumlaması gerekmektedir. Bir yandan hukuki sürecin ayrıntıları ve zorluklarıyla başa çıkmanın yollarını ararken, diğer yandan bu sürecin kendileri ve aileleri üzerindeki etkilerini yönetmenin yollarını bulmalıdırlar. Bu konuda uzman avukatların, medikal destek birimlerin ve psikologların yardımıyla, aldatma nedeniyle boşanma davası sürecini en az zararla atlatmak mümkündür.

 

Boşanma sürecinin zorluğu ve özelliği, hassas konuları kapsadığından, Hukuki Yardım Duyurusu Kalemi'nin de velayetin verileceği ebeveynin çocuğu için yararlı olacak tavsiyeler sunması için ek bir alan açma ihtiyacı doğurur. Bu hukuki yardım sunumlarında ve sunulan tavsiyelerde, hukuki süreçlerin yanı sıra duygusal yardım imkanlarının da değerlendirildiği bir yaklaşım benimsemek herkes için faydalı olacaktır.

 

Zina ve boşanma davasının karmaşıklığı, her iki durumun hukuki boyutlarını ve duygusal-psikolojik etkilerini bir arada inceleme ihtiyacını doğuruyor. Bu nedenle, aldatma sonucu haklı sebep olarak dava açmak veya bu suçlamalara maruz kalan kişilerin bu süreci nasıl yönetmesi gerektiğini adım adım anlatan bir rehber, her iki tarafın da elinde bulunmalıdır. Bu zorlu süreçte, uzmanların rehberliğini takip etmek ve adım adım ilerlemek, tarafları birçok açıdan koruma altına alabilir ve boşanma davasının hukuk kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesine yardımcı olabilir.

 

 

 

ankara boşanma avukatı

 

 

Bu içerik, zina ve boşanma davasının yalnızca hukuki yönünü ele almakla kalmayıp, tarafların duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını da gözetmektedir. İnsanlar arasında her şeyden önce empati, vicdan ve saygı çerçevesinde yaklaşmanın, bu süreci daha sağlam bir temele oturtacağını unutmamalıyız.

 

Evlilik kurumlarını güçlendirmek için aldatma gibi olgularla başa çıkmanın bir yolu da, her iki tarafı da koruyacak, olası boşanmaların etkilerini en aza indirecek yasal düzenlemeler yapmak ve bu süreci doğru bir şekilde yönetmek olacaktır. Bu noktada, hukuk sistemlerinin ve toplumun bu zorlu süreci kolaylaştıracak, adil ve insan onurunu koruyacak yasal altyapıyı oluşturması gerekmektedir.

 

Zina (aldatma) sebebiyle boşanma nedeni, Türk Medeni Kanunu’nda sayılan özel boşanma sebeplerinden birisidir (TMK md. 161). Bunun yanında Kanun’da genel boşanma sebebi olarak evlilik birliğinin temelden sarsılması ve diğer özel boşanma sebepleri de sayılmıştır. Bu çalışmada boşanmanın özel sebeplerinden olan zina (aldatma) sebebini inceleyeceğiz.

 

Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davası; eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken diğer eşi aldatması sebebiyle Medeni Kanun md.161’e göre aile mahkemesinde açılan ve özel yargılama usullerine tabi bir dava türüdür.

 

Zina, evli bir kişinin eşi dışında bir kimseyle cinsel ilişkiye girmesidir. Eşlerin başkasıyla öpüşmesi, sarılması veya dokunması vb. haller Türk Medeni Kanunu’na göre zina olarak kabul edilmez. Bu gibi davranışlarda haysiyetsiz yaşam sürme (TMK md. 163) gerekçesiyle boşanma davası açılabilir. Fakat eşin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girip girmediği bazı karinelerden (varsayımlardan) yararlanılarak anlaşılır. Söz gelimi, aynı otel odasında karşı cinsle konaklama veya orta konutta karşı cinsle gecelemek zinanın varlığına karine teşkil eder. Mahkeme tarafından zinanın varlığını gösteren karineler tespit edildiği takdirde zina nedeniyle boşanma kararı verilmelidir.

 

Eşlerden biri aldatırsa, diğer eşin aldatmayı (zinayı) öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde boşanma davası açması gerekir (TMK md.161/2). Boşanma sebebi daha geç öğrenilse bile, zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası açma süresi, aldatma fiilinin işlenmesinden itibaren herhalde 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Örneğin, 01.04.2013 tarihinde bir eş aldatılmasına rağmen, aldatma fiilini 30.03.2018 tarihinde 5 yıllık dava açma süresi (zamanaşımı süresi) dolmadan öğrenmişse diğer eşe zina nedeniyle boşanma davası açabilir. Zira henüz 5 yıllık hak düşürücü süre dolmamıştır.

 

Ancak ifade etmek gerekir ki 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesinden sonra zina sebebiyle boşanma davası açılamasa da genel boşanma sebebine dayanılarak boşanma davası açılması mümkündür. Zira genel boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır. Zinanın evlilik birliğini temelden sarsacağı Türk hukukunda kabul edilmektedir.

 

Zinayı affetme; eşin dava açma hakkını ortadan kaldırır (TMK md.161/3). Affetme, sözlü veya yazılı olabileceği gibi eşler arasında sergilenen davranışlarla da anlaşılabilir. Örneğin; eşi kendisini aldatmasına rağmen, “ne yaptıysan yaptın, lütfen evine dön” şeklinde mesaj üzerine eve dönen eş affedilmiş sayılır. Aynı şekilde eşi kendisini aldattıktan sonra hediye alarak eve döndüğüne hediyenin kabul edilmesi de affetme anlamına gelebilecektir. Her somut olayın özelliğine göre mahkeme affetme olgusunun var olup olmadığını takdir edecektir.

 

Zina nedeniyle boşanma davası açılırken, diğer boşanma sebeplerine de dayanarak dava açılabilir. Bir diğer ifadeyle eş, hem zina nedeniyle hem de evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayanarak dava açabilecektir. Böyle bir durumda mahkeme, zina olgusuna dayanılarak açılan boşanma davasını reddetse bile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle tarafların kusurunu değerlendirerek boşanma kararı verebilecektir.

 

Taraflar aldatma olayını her somut vakanın özelliklerine göre çeşitli delil araçlarıyla ispatlayabilir. Aldatmanın ispatı için her türlü delilden faydalanılabilir. Bu delil araçları şu şekildedir:

 

-Tanık beyanları,

 

-Telefon görüşme kayıtları veya içerikleri, mesajlar, whatssap içerikleri vb.

 

-Aldatma olgusunu ispatlamak amacıyla bir kereye mahsus yapılmış ses kaydı,

 

-Sosyal medya içerikleri, (instagram, facebook, twitter vb.)

 

-Uçak veya otel kayıtları, güvenlik kamerası görüntüleri,

 

-Fotoğraflar, video kayıtları vb. her türlü delil,

 

-Başka bir nedenle savcılık tarafından başlatılan soruşturmaa dosyasında yer alan evraklarda zina olgusuna dair ifadeler,

 

-Banka kayıtları, kredi kartı ekstresi vb.

 

Yargıtay uygulamasına göre zina (aldatma) olgusunun ispatı açısından bazı ilkeler kabul edilmiştir. Buna göre:

 

Kadın veya erkeğin yalnızken ortak konuta karşı cinsten birini alması zinanın varlığına delalet eder. Bu halde, zina ispatlanmış kabul edilir. Eşlerden birinin karşı cinsten biriyle düzenli bir şekilde gece-gündüz telefonda görüşmesi zinanın varlığına işaret eder. Eşlerden biri evlilik dışı ilişkiye girdiği başka bir kişiden çocuk sahibi olduğu takdirde zina (aldatma) olgusu ispatlanmış olur.

 

Mahkeme, aldatma nedeniyle boşanma davasında her türlü delili serbestçe takdir eder. Aile mahkemesi, kesin delillerle bağlı değildir. Tüm deliller toplandıktan sonra zina fiilinin gerçekleşip gerçeklemediğine mahkemece karar verilir.

 

 

 

İletişim İçin Tıklayınız

 

 

 

Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.