+905321366754

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Kartalhanhukuk
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321366754
  • https://www.twitter.com/KartalhanMeltem
  • https://www.instagram.com/kartalhanhukuk1/

En iyi avukat meltem kartalhan boşanma icra iş hukuku Kartalhan Hukuk & Danışmanlık        Av. Meltem KARTALHAN

Menfi Tespit ve İstirdat Davaları

Menfi Tespit ve İstirdat Davaları

 

 

 


 

Menfi tespit ve İstirdat Davaları birbirleriyle benzer özellikler taşımakla birlikte; önce-sonra ilişkisi kapsamında da birbirinden ayrılmaktadır. Bu kapsamda menfi tespit ve istirdat davalarını ayrı ayrı incelemekte yarar vardır.

 

Menfi tespit davası; borcun bulunmadığının tespiti davasıdır. Bir hak veya hukuki ilişkinin var olmadığının tespiti açılan bir davadır. Borçlu, aleyhine başlatılan icra takibine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş ancak söz konusu itiraz mahkemece kaldırılmış olsa bile borçlu olmadığının tespitini menfi tespit davasında isteyebilir. Menfi tespit davası, icra takibinde önce veya sonra açılabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. Ancak gerekli olan teminat yatırıldığında, her halde mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmeyebilir. Borçlu tarafından menfi tespit davasının açılması icra takibi yapılmasını engellemez. Alacaklı dava devam ederken söz konusu borç için icra takibi başlatabilir.

 

Menfi tespit davası alacaklı lehine sonuçlandığında mahkeme, alacaklının alacağını geç tahsil etmesinden dolayı doğan zararları karşılamak amacıyla; alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, borçlu aleyhine tazminata hükmeder. Söz konusu tazminatın alacaklı tarafından talep edilmesine gerek yoktur. Mahkeme tarafından resen hükmedilir.

 

 

ostim avukat

 

 

Menfi tespit davası borçlu yani davacı lehine sonuçlandığında, borçlunun söz konusu icra takibi nedeniyle uğramış olduğu zararı karşılamak amacıyla takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere alacaklı aleyhine (davalı) tazminata hükmedilir. Söz konusu tazminata hükmedilebilmesi için borçlu yani davacı tarafından talep edilmiş olması gereklidir.

 

Menfi tespit davasından farklı olarak istirdat davasında; borçlu, cebri icra baskısı altında icra takibine konu borcu ödemiş ise istirdat davası açarak borcu olmadığını ispat edebilir ve ödemiş olduğu paranın iadesini talep edebilir. İstirdat davası 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Bu süre, paranın icra dairesine tamamen ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

 

Menfi tespit ve istirdat davaları icra ve iflas kanunun 72. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre: Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.


İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.


İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.


(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1) (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.

 

 

ostim avukat

 

 

Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. Denilmektedir.

 

Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, borçlar hukukunda sıklıkla başvurulan ve alacaklı-borçlu ilişkilerinde önemli yeri olan dava türleridir. Bu davalar, borç ilişkilerinin çözümünde ve mülkiyet haklarının korunmasında kritik roller oynar. Menfi tespit ve istirdat davaları hakkında bazı temel bilgiler:

 

Menfi Tespit Davası: Menfi tespit davası, bir kişinin üzerine atılı bir borcun veya hukuki yükümlülüğün olmadığının tespiti ve bu hususta mahkeme kararı alınması için açılan bir davadır. Genellikle, bir alacak iddiasına karşı borçlunun, herhangi bir borcu veya yükümlülüğü olmadığını ispat etmek amacıyla başvurduğu bir yargı yoludur. Bu dava ile borçlu, gelecekteki herhangi bir takibe karşı önceden korunmayı amaçlar ve haksız bir alacak iddiasına karşı kendini savunur.

 

İstirdat Davası: İstirdat davası ise, haksız bir şekilde elinden alınmış bir malın veya mülkün iadesini talep etmek için açılan bir davadır. Genellikle, bir kişinin mülkiyet hakkına tecavüz edilmişse veya mal üzerindeki hakkı zedelenmişse, bu haklarını geri kazanmak amacıyla başvurur. İstirdat davası, mülkiyet hakkının ihlal edilmesi durumlarında, haksız elde bulunduran kişiden malın geri verilmesini sağlamak için kullanılır.

 

 

ankara icra avukatı

 

 

Her iki dava türü de, hukuki belirsizlikleri ortadan kaldırmak, mülkiyet ve borç ilişkilerini netleştirmek ve ilgili tarafların haklarını korumak için önemlidir. Menfi tespit ve istirdat davaları:

 

Adil Yargılanma: Her iki dava türü de adil yargılanma hakkının bir parçası olarak, bireylerin hak arama özgürlüğünü kullanmalarını sağlar.

 

Hukuki Güvenlik: Bu davalar, hukuki ilişkilerdeki belirsizlikleri giderir ve taraflar arasında güven sağlar.

 

Maliyet ve Zaman Tasarrufu: Olası uzun ve yorucu hukuki mücadeleler yerine, menfi tespit ve istirdat davaları daha hızlı ve etkili çözümler sunabilir.

 

 

ankara icra avukatı

 

 

Menfi tespit ve istirdat davaları, özellikle borçlar ve mülkiyet hukuku alanında, bireylerin ve kurumların haklarını korumada ve hukuki anlaşmazlıkları çözmede önemli bir yere sahiptir. Bu davaların etkin kullanımı, hukuki süreçlerin daha adaletli, hızlı ve etkili bir şekilde işlemesine katkıda bulunur ve tarafların haklarının korunmasını sağlar. Davaların başarıyla yürütülmesi ve sonuçlandırılması, ilgili tarafların hukuki danışmanlık almasını ve süreçleri dikkatli bir şekilde yönetmelerini gerektirir. Bu, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde hukuki güvenlik ve istikrarın sağlanmasına

 

 

 

İletişim İçin Tıklayınız

 

 

 

Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.